DERVİŞAN

Cem Karaca, üç plak yaptığı Moğollar’la yollarının ayrılmasından sonra grup arayışına girmişti. O dönem Ünol Büyükgönenç de Kardaşlar’la çalışmayı bırakmıştı. Karaca, eski arkadaşıyla yeniden grup kurmaya niyetlenmişti.

Geçmişte Kardaşlar’la Karaca birlikteliğinde fikir ayrılıkları yaşandığından Büyükgönenç iş birliğine sıcak bakmamaktaydı ama, Karaca grubun müzikal arayışlarına müdahalede bulunmayacağını garanti edince bir araya gelinmişti.

Kardaşlar’ın eski kadrosundan Hüseyin Sultanoğlu (davul), Haramiler’de büyük işler başarmış Uğur Dikmen (tuşlular) ile Oğuz Durukan (bas gitar), Ünol Büyükgönenç’li (gitar) Dervişan kurulmuştu. Dervişler anlamına gelen Dervişan adını Cem Karaca bulmuştu.

Büyükgönenç ilk günlerde umutluydu. Nisan 1974’de Hey dergisine Dervişan’la ilgili şunları söylemişti: ‘Böyle bir dörtlüyü gerçekleştirebilmek başlı başına bir olaydır. Bugüne kadar Dervişan gücünde bir grup kurulmamıştır. Oğuz süper bir basçı ve Batı’yı iyi bilen bir müzisyendir. Uzun zaman Avrupa’da kalması sonucu enstrümanında devleşmiştir. Uğur Dikmen, bizde klavyeli enstrümanları en iyi kullanan kişi. Sağlam bir müzik kültürünün yanı sıra, komplike bir sanatçı. Hüseyin için fazla söze gerek yok. Bu müziği sevenler onu çok iyi tanırlar. Kardaşlar’daki uzun süreli beraberliğinde kariyerini kanıtlamış bir davulcudur. Böylesine bir grubu, kesin ve tartışmasız Türk popunun en güçlü sesi veren yetenekli şarkıcısıyla çarpın… Dervişan Türk popunda denge unsuru olacaktır. İleriye dönük bir denge unsuru …’

Ancak, Karaca dayanamamış ve gruba karışmaya başlamıştı. Dervişan yeterince prova yapamadan önce Avustralya, ardından Anadolu turnesine çıkmış, Karaca ile ters düşen Büyükgönenç turne sonrası Temmuz 1974’de ayrılmıştı.

Üç kişi kalan Dervişan’da sound sorunu yaşanmaya başlamıştı. Dikmen ile Durukan, Anadolu rocka uzak isimlerdi. Geçmişte Haramiler bünyesinde Altın Mikrofon yarışmalarına türkü düzenlemeleriyle katılmışlardı ama, ikisi de bu kulvarın adamı değildi. Yeni çizgiye alışmaları için zaman gerekmekteydi.

Dervişan’ın ilk 45’liği Beyaz Atlı oldu. Karaca’nın 1970’de F. Almanya’da Ferdy Klein Orkestrası ile kaydettiği Beyaz Atlı’nın, Osman Bayşu’nun bağlamasıyla katıldığı bu yeni versiyonunda Dervişan parlak performans sergilemese de rock adına önemli bir yapıta imza atmıştı. 45’liğin B yüzünde Aşık Mahzuni’nin Yiğitler’i vardı.

Ülke hızla politik kutuplara sürüklenirken Cem Karaca sömürüye, bozuk düzene karşı çıkanların başında yürümekteydi ve bu çizginin en çarpıcı örneği 1975’de verildi: Tamirci Çırağı. Dervişan’ın ilk kez ‘klasını’ konuşturduğu, yerli ‘progressive-rock’ın yüz akı olan bu Karaca bestesi çok beğenildi ve arka yüzündeki Anadolu rock denemesi Nerdesin?’in de (beste: Aziz Şimşek) desteğiyle 45’lik büyük satışa ulaştı.

Morali yükselen Dervişan yeterli sayıda parçası bulunmadığından konserlerde Karaca’nın daha önce hit olmuş Anadolu pop-rock örneklerini de çalmaktaydı.
Sol kesim etkinliklerde sürekli Karaca’yı görmek istemekte, bu talep doğrultusunda Dervişan konserden konsere koşmaktaydı. Ancak, grubun aşırı politize olmasından ve ağırlığın müzikten çok sözlere kaymasından yakınan Oğuz Durukan birkaç ay sonra Dervişan’dan ayrılmış, ardından Uğur Dikmen şarkıcı Yasemin Kumral’ın menajerliğini üstleneceğini söyleyerek grubu bırakmıştı.

Davulcu Hüseyin Sultanoğlu’yla yalnız kalan Cem Karaca eleman arayışına girişmiş ve Ergun Özek (gitar), Murat Töz (bas gitar), Dostlar’dan gelen Galip Kayıhan’la (gitar) ekibi toparlayıp Temmuz 1975’de konsere çıkmıştı…

Karaca’yla anlaşamayan Kayıhan iki hafta sonra yeniden Dostlar’a dönünce aynı gruptaki Taner Öngür ile Kılıç Danışman yaz sonuna doğru Dervişan’a gelmişti.
Karaca-Dervişan adıyla o dönemde ‘Nem Kaldı?’ albümü yayınlanmıştı ama, repertuvardaki parçalardan yalnız Nem Kaldı? ile Unutamadığım Dervişan tarafından çalınmıştı. Diğer yapıtlar, daha önceki Karaca gruplarının kaydettikleri parçalardı.

Dervişan Hüseyin Sultanoğlu (davul), Murat Töz (bas gitar), Taner Öngür (gitar), Kılıç Danışman (tuşlular) ve yeni gelen Tahsin Ünüvar’lı (alto sax) kadrosuyla bomba gibi bir 45’lik yaptı: Kavga/Mutlaka Yavrum. Bu plakla gruba Anadolu rockçıların geldiği belli olmuş, yerel tatlar yeniden ön plana çıkmıştı.

Cem Karaca’nın Kavga’yla ‘yerli rock’ın zirvesine oturduğu günlerde Kılıç Danışman da Dervişan’dan ayrılınca yerine Murat Ses kadroya alınmıştı. Murat Ses’in varlığı grubun müzikal kalitesini özellikle konserlerde yükseltmişti.

Ancak, Ses’in desteği konserlerle sınırlı kalmış, plak kayıtlarına girmeden Dervişan’a veda etmişti. Ses’den boşalan tuşlulara Erol Duygulu Orkestrası’ndan ayrılan Uğur Dikmen yeniden geçmişti.
Grup yeni kadrosuyla iyi işler yapacakken bu kez de Hüseyin Sultanoğlu bagetleri bırakmıştı. Davula Sefa Ulaştır’ı alarak devam eden Dervişan, protest müziğin dozunu arttırarak Beni Siz Delirttiniz, Niyazi, Parka, İşçi Marşı, Kerem Gibi, Sevdan Beni, Adiloş Bebe gibi besteler üretmişti.

Yapılan slogan müziğiydi ama, parçaların melodileri güçlüydü. Grup, köy ile Anadolu yerine kentlinin sorunlarına eğilmeye başlamıştı.
Bu dönemde çıkan Parka albümünün repertuvarını Yavuz Plak’ın sahibi Yavuz Asocal tek başına saptamış, liste Dervişan 45’liklerinden alınan parçalarla Karaca’nın eski gruplarından kalmış şarkılardan oluşmuştu…
Murat Töz’ün yerine gruba katılan Hami Barutçu’lu (bas gitar) kadrosuyla Dervişan tamamı kendine ait ilk stüdyo çalışması Yoksulluk Kader Olamaz albümünü 1977 ilkbaharında yayınladı. Yerli rock tarihinin kilometre taşı olan albümde Dervişan ile Cem Karaca ‘Toplum İçin Sanat’ yolunda en önemli yapıtlarını vermiş, uzunçalar haftalarca listelerin üst sıralarında kalmıştı. Asıl önemlisi, grubun soundu parçaların sözleri altında ezilmemişti.
Yoksulluk Kader Olamaz albümünün devamında neler yapılacağını merak edenlere yine nitelikli bir 45’lik armağan etmişti grup: Mor Perşembe/Bir Mirasyediye Ağıt…
Aynı günlerde ABD’den dönen Büyükgönenç ile Karaca arasındaki buzlar erimiş olacak ki, Ecevit’in ‘Ak Günlere Doğru’ sloganıyla meydanları doldurduğu dönemde CHP’nin seçim çalışmalarında kullanılmak üzere Yeni Bir Türkiye/Oy Gülüm Oy 45’liğini hazırlayan Ünol Büyükgönenç’in kayıtlarında Dervişan çalmıştı …
Gruptaki gelgitler sonlanmamıştı; bu kez de Dervişan için İşçi Marşı (şiir: Can Yücel) gibi çok benimsenmiş, mitinglerin marşı olmuş besteye imzasını atmış Taner Öngür konserlerde olayların artması üzerine ayrılmış ve yerine Berç Yeremyan gelmişti…
1977’de Yeşim’in Doğuş uzunçalarının kayıtları için stüdyoya giren Dervişan grubunun son plağı 1 Mayıs/Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini 45’liğiydi. Sarper Özsan’ın iki bestesini içeren plak, Cem Karaca ile Dervişan’ın politik söyleminin en sivri noktasını oluşturmuştu.
Cem Karaca’nın ülke siyasetindeki önemi artarken, Dervişan elemanları politikanın bu derece ağırlık kazanmasından ve 1 Mayıs parçasıyla ilgili açılan soruşturmalardan rahatsızdı.
Uğur Dikmen’le Sefa Ulaştır’ın da ekipten ayrılmasıyla Dervişan sona erdi. Karaca, grubu yeni müzisyenlerle takviye etmek yerine yeni bir oluşum yaratmaya karar vermişti: Edirdahan…
Yıllar yılları kovaladı ve 2010’da Levent Baki’nin önderliğinde bir araya gelen deneyimli müzisyenler, Dervişan’a yeniden hayat vermek amacıyla Hami Barutçu (bas gitar), Sefa Ulaştır (davul), İskender Paydaş (tuşlular), Levent Baki’li (vokal) kadroyla konserlere çıktı.

error: Content is protected !!