İstanbul Moda’da Fuat Güner’le Mazhar Alanson, yanlarına Ender Arol (davul), Semih Oksay (bas gitar), Cenap Kıyıkoğlu’nu (gitar) alarak grubu kurmuştu. Kaygısızlar’ın ilk günlerinde Fuat 17’sinde, Mazhar 15’ndeydi.
Kalamış’ta Sahil Sineması’nda film gösterimlerinden önce şovlara çıkmaya başlayan Kaygısızlar, devamında Küçük Moda Gazinosu’nda ve Kadri Ünalan Orkestrası’nın ön grubu olarak Moda Deniz Kulübü’nde çalmıştı.
Gazeteci Arda Uskan aracılığıyla Erdek’teki golf kulübünden teklif almışlar, aileleri evden o kadar uzaklaşmalarına izin vermeyince kaçarak Erdek’e gitmişlerdi. Sahnede çalacakları beş parçaları vardı. Bunları uzatarak, devamlı tekrarlayarak dört saatlik programı dolduruyorlardı. Kısa sürede repertuvarlarını genişleterek yaz boyunca çalışmışlar, biriktirdikleri parayla kaliteli ses tesisatı almışlardı.
Grupta ayrılıklar başlamış ve davulcu Ender Arol ile Semih Oksay’ın yerlerine Ali Serdar’la Sadık Kuyaş Kaygısızlar’a katılmıştı. Piyano ile gitara da Bülent Atun gelmişti.
Moda’da, semtin çocuğu Barış Manço’yla dost olmuşlardı. Avrupa’da kurduğu grupları Türkiye’ye getirmekte zorlanan Manço, 1968’de onlara beraber çalışmayı teklif etmişti.
Stüdyoya girip Manço’yla Kol Düğmeleri/Big Boss Man/Seher Vakti/Good Golly Miss Molly’den oluşan 45’liği kaydetmişlerdi. Bu dönemde bas gitarist Mithat Danışan gruba alınırken üç, dört ay da gitarıyla Fikret Kızılok kadroda yer almıştı.
Barış Manço ile Paris’te
Doku uyuşması sağlanınca, kışı Avrupa’da geçirmeyi planlayan Barış Manço, Kaygısızlar’ı da Paris’e götürmüştü. Orada Trip ile Susana (Korsakof’un Şehrazat’ı) parçalarının kaydını ortaklaşa gerçekleştirmişlerdi ve Türküola firması daha sonra bu şarkıları, Avrupa’da yayınladığı Sarı Çizmeli Mehmet Ağa albümünde kullanmıştı.
Kaygısızlar Paris’te yapamamış ve yurda dönmüştü. Anlaşmaya göre Barış Manço’nun Türkiye’deki plak kayıtlarında ve konserlerinde yer alacaklardı.
Birlikte Manço’nun Kızılcıklar/I’ll Go Crazy, Bebek/Keep Lookin, Karanlıklar İçinde/Trip (To a Fair), Boğaziçi/Flower Of Love, Runaway/Unutamıyorum, Ağlama Değmez Hayat/Kirpiklerin Ok Ok Eyle, Kağızman/Anadolu 45’liklerini doldurmuşlardı…
1969 yazında İzmir Fuarı’nda Manço’nun yanında büyük ilgi görmüşlerdi ama, Barış Manço orkestrası gibi algılanmaktan rahatsız olmuşlardı. Ekim 1969’da verilen iki veda konserinin ardından yollar ayrılmıştı.
Yıl 1970’di ve tek başına yürümenin vakti gelmişti. Aynı günlerde davulcu Ali Serdar, Özkan (Uğur) adlı genci gruba getirmişti. 17 yaşındaki Özkan iyi bas gitar çalmakta ve şarkı söylemekteydi.
Kaygısızlar’ın asıl basçısı Sadık Kuyaş Paris’e gidince Uğur da tek basçı olarak grupta kalmıştı. Daha o günlerde Mazhar Alanson’un sözlerini yazdığı Güneş Doğar Güneş Batar’ı besteleyerek yerli rocka önemli bir parça armağan etmişti Özkan Uğur…
Türkçe Şarkı Tavsiyesi
Üyeler farklı kentlerde yaşadığından grup az bir araya gelebiliyordu. Mazhar Alanson Ankara’da konservatuarda tiyatro eğitimi görüyor, Fuat Güner, İstanbul Yıldız Üniversitesi Devlet Mimarlık Akademisi İnşaat Fakültesi’nde okuyordu.
Bir ara Cem Karaca’nın tavsiyesiyle, Federal Almanya’ya plak doldurmaya gitmişlerdi. Bu ülkede yeni davulcuları Tekin Arcayürek’le sokakta gezerken, ünlü Woodstock’un Avrupa benzeri olan festivalin afişlerini görmüşler, plak şirketine haber vermeden ortadan kaybolup 50 bin kişinin katıldığı üç günlük festivalde birçok grubu dinlemişlerdi. Ardından, Türkofon şirketi adına Diloy ile Hüzün parçalarını kaydedip Türkiye’ye dönmüşlerdi.
Repertuarlarındaki yabancı parça sayısının yüksek olması tepki çekiyordu. 1970’de tanıştıkları Yonca Plak’ın sahibi Ergin Bener, Türkiye’de şöhrete ulaşmak için Türkçe söylemelerini, Türkçe beste yapmalarını nasihat etmişti. Türkçe beste yazmaya başlamışlardı.
Müzik piyasası Anadolu popun egemenliğinde şekillenirken, Halk müziği kokan bir şeyler yapmanın, Manço dönemindeki tadı anımsamanın zamanıydı.
Ancak, birbirinden uzakta yaşayarak grubu sürdürmenin olanaksız olduğunu gören Kaygısızlar dağılma kararı almıştı. Mazhar Alanson ‘Elif Deyi’ adıyla folk bir beste yazmış ve yapıtın beğenilmesi üzerine cesaretlenmişti. Fuat Güner ise İstanbul’da ‘Yeni Kaygısızlar’ adıyla Alanson’suz grup kurmuş ama yürütememişti. Kaygısızlar’la Erdinç Avcı (flüt) ile Cemil Alev de (keman) sahneye çıkmıştı.
45’likler: Son Gece/Şaşırdım (1968), Artık Yeter/Hüzün (1969), Mutsuz Adam/Özlem (1970).