Diğer adı Somer Soyata Vokal grubu olan topluluk, Heybeliada Deniz Lisesi öğrencilerince 13 Mart 1957 tarihinde kuruldu. Türkiye’nin ilk rock’n roll grubu olarak tarihe geçen ekip, ülkede rock müziğini başlatanlar diye de isimlendirildi. Bir başka yenilik, ilk kez Türkiye’de dört sesli vokalin bir arada sahne almasıydı.
ABD’de rock’n roll daha yeni tanınırken genç denizciler bu taze akımın örneklerini çalıp söylemeye başlamıştı bile.
Somer Soyata takma isimdi. Üyeler askeri okul öğrencisi olduğundan bu ismi almışlardı. Grubun şefi Erkan Gürsal, ilginç olsun diye Somer adını bulmuş, soyadı olarak kız arkadaşının soyadı Atasoy’u deforme edip Soyata’yı üretmişti.
Erkan Gürsal piyanoda, Erkut Taçkın, Güngör Yücel, Özden Ulugece/Ulugün, Ersin Yüce/Erdeli vokallerde, Durul Gence davuldaydı. Elektrikli gitar bulunamaması nedeniyle piyanoyla işi götürüyorlardı.
Lisedeki konserlerin ardından İstanbul okullarına da gitmeye başlamışlardı. Erkan Gürsal yurtdışından elektrikli gitar getirince grup bluesun yanında rock parçaları da icra edecek duruma gelmişti.
Afişlerde adları ‘Deniz Harp Okulu Orkestrası Vokal Grubu Somer Soyata ve Arkadaşları’ şeklinde yer almaya başlamış, böylelikle yasak kalkmıştı. Bu arada, elemanlardan Durul Gence bir yıl daha okuduktan sonra okuldan ayrılıp sivil hayata dönmüştü…
Topluluğun 1960 kadrosunda Durul Gence yer almıyordu, ama Ankara’da verilen konserlerde davula geçip arkadaşlarıyla hasret gideriyordu.
Somer Soyata’nın o yılki kadrosu Erkut Taçkın (gitar, vokal), Güngör Yücel (vokal), Özden Ulugün/Ulugece (gitar), Ersin Yüce/Erdeli (elektro gitar, vokal), Gürkan Bilgütay (saksafon), Bülent Ateş (davul), Erkan Gürsal (elektro org ve piyano) ve Astsubay Mızıka Okulu öğrencisi Yalçın Ateş’ten (alto saksafon) oluşuyordu.
Grup önemli işler yaparken eleştirmenler o dönem rock’n rollu küçümsüyor, Somer Soyata ve Arkadaşları’na taklitçilikten kaçınıp caz kulvarında bir şeyler yapmasını öneriyordu.
Bazı geceler müsaade edildiği ölçüde beş ayrı yerde çalıp iyi de para kazanan grup, ayrıca her cumartesi İstanbul Radyosu’nda 20 dakikalık program yapıyordu. Bu programlar altı ay sürmüştü.
1961 sonunda elemanlardan bir bölümü Deniz Kuvvetleri’nde kalıp çeşitli birliklere tayin olunca, diğer bölüm de ordudan ayrılınca grup dağıldı. Üyeler 2003’de ‘Beş Eski Denizci’ esprisiyle bir araya gelip konser verdi.