Onur (1947), Haldun (1949) ile Feridun (1951) Hürel kardeşlerin müzik macerası 1965’de babalarının aldığı akordeonu kendi çabalarıyla öğrenerek ve sırayla çalarak başlamıştı. Zamanla gitarla davulu da becermişlerdi ama, çalgılar semtteki düğün salonlarına aitti.
27 Kasım 1965’de kardeşlerden Haldun ile Onur, Kamer Düğün Salonu’nda ilk kez sahneye çıkmayı başarmış ve profesyonelliğe adım atmıştı.
1966’da Yankılar adıyla ilk gruplarını kurmuşlar, Adapazarı’nda aynı isimli grup olduğunu duyunca İstanbul Dörtlüsü’nde karar kılmışlardı.
Şubat 1967’de, dönemin gözde yarışması Altın Mikrofon elemelerine Feridun Hürel (gitar), Onur Hürel (bas gitar), Haldun Hürel (davul), Necmi Cihan (piyano), Turgut Özgüney’den (vokal) oluşan kadroyla katılmışlar ve finale çıkamamışlardı.
Yarışmadan sonra bu kez de Oğuzlar adıyla sinemalarda, gazinolarda orkestralardan önce çalıp onların aletlerini kullanarak biraz para kazanmışlardı.
Ekim 1967’de yeni isimleri Biraderler’di. Bu arada, Diskotek dergisinin Amatör Topluluklar yarışmasında ikinciliği kazanmışlar ve daha bir tanınır olmuşlardı.
Biraderler’den ayrılan Feridun Hürel para kazanıp çalgı alabilmek amacıyla Selçuk Alagöz Orkestrası’na girmiş, ağabeyleri de Osman adlı gitaristle grubu devam ettirmişti.
Alagözler’le çıkılan turne sırasında Selçuk Alagöz’den iki eleman askere çağrılınca, diğer iki Hürel bu orkestraya katılmış ve yeni kadro, üç Alagöz ile üç Hürel’den oluşmuştu.
Hüreller, 20 Temmuz 1970’de tarihi bir karar almıştı; Alagöz’den ayrılıp ‘3 Hürel’i kuracaklardı …
Saz-gitar
Anadolu popla bağlama önem kazanırken 3 Hürel, bağlamacı aramadan konuyu bünyesinde halletmişti. Feridun Hürel bağlamayla elektro gitarı aynı gövdede birleştirerek, saz-gitar adını verdiği çalgıyla özel tını elde etmiş, Haldun Hürel’in Beyazıt Bakırcılar Çarşısı’nda yaptırdığı dev bakır darbukalardan çıkan ritmle saz-gitar birleşince grubun kendine özgü soundu doğmuştu…
İlk 45’likleri ‘Ve Ölüm/Şeytan Bunun Neresinde’ 30 Ağustos 1970’de yayınlandı. Ancak, Şeytan Bunun Neresinde’nin (söz: Dertli) düzenlemesinin kendisine ait olduğunu iddia eden Şemsi Yastıman, grubu mahkemeye vermiş ve davayı kazanmıştı. Olaydan sonra üçlü, başkalarının bestesini yorumlamamaya, türkü derlememeye, sadece kendi bestelerini seslendirmeye and içmişti…
O günlerde Aziz Azmet, Moğollar’dan ayrılmıştı. Devamında 3 Hürel turnede Azmet’le sahneye çıkmış ve Azmet’in On Beşinde Aldım Sazı/Haram (1970) 45’liğinin kayıtlarında da çalmıştı. Birliktelik Şubat 1971’de sona ermişti.
Madalyonun Ters Yüzü Bu, kız kardeşlerine yazdıkları Gül’e Ninni, Ağlarsa Anam Ağlar gibi hüzünlü parçaların yanında, Diday Diday Dom, Yara, Hoptirinom ve Sevenler Ağlarmış gibi ritmik parçalarla beş yıl devamlı zirvede dolaşmıştı 3 Hürel.
Ersen’in Dertli Kaval/Beni Hor Görme Kardaşım 45’liğinde de çalan grup, 1972 yazında Anadolu turnesinde Alpay’la aynı sahneyi paylaşmıştı. Anlaşma Alpay’ın dolduracağı plakların kayıtlarında çalmak için de geçerliydi ama, Aşk Böyledir/Gönüllerde Bahar (1972) 45’liği dışında ortaklık yürümemişti. Meral Atakök (Masa Üstünde Testi/Kapı Önünde Durdum-1972) ile Nesrin Sipahi’nin (Bir Mevsim Daha Geçti/Keçi Vurdum Çayıra-1974) plak kayıtlarına da girmişlerdi…
1973 tarihli Madalyonun Ters Yüzü ve 1974 şarkısı Sevenler Ağlarmış’la büyük sükse yapan 3 Hürel, kimseninkine benzemeyen soundla zirvedeydi artık. Haldun Hürel özel dinleyiciler kazanmış, askılı davul, kaşık, dev darbuka, çan ve teflerle özgün vurmalılar sentezi yaratmıştı.
İlk ‘Altın Plak’ onların
Sıra albümdeydi; ‘3 Hürel’ adını verdikleri ilk uzunçalar gruba ‘altın plak’ getirmişti. Türkiye’de pop müzikçilere verilen ilk altın plak (uzunçalar) ödülüydü bu.
Ardından, tek başına işler de denemek isteyen Feridun Hürel, 1974’de Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş/Üzülmeye Değmez Hayat solo 45’liğini yayınlamıştı.
1976 tarihli ikinci albüm ‘Hürel Arşivi’nde ise, o güne kadar çıkardıkları 45’likleri bir araya getirmişlerdi.
1977’de bu kez Haldun ile Feridun arka arkaya vatani görev nedeniyle gruptan uzaklaşmıştı. Pazardan iki yıllık kopuş anlamına geliyordu bu ara 3 Hürel için.
Askerlik dönüşü, piyasanın çok değiştiğini, korsan kasetçiliğin arttığına şahit olan elemanlar, müzikseverleri şok eden kararla, 3 Hürel adıyla müzik yapmayı bırakmıştı…
Uzun yıllar sonra albüm teklifi gelince, birikmiş besteleri değerlendirmek amacıyla Ağustos 1996’da 3 Hürel tekrar stüdyoya girmiş ve Efsane Yeniden albümünü yayınlamıştı. 1999’da ise ‘1953 Hürel’ adıyla, Ağlarsa Anam Ağlar parçası dışında yeni bestelerden oluşan albümü çıkarmıştı.
‘Yeni dönem’in bu ikinci çalışması klasik formülle üretilmişti: Güçlü ritm, güçlü gitar soloları ve hüzünlü vokal. Ancak, grubun çabası piyasada karşılık bulamamıştı.
Şubat 2008’de ise, aralarında Yavuz Bingöl, Burcu Güneş, Hayko Cepkin, Beyaz, Özcan Deniz, Ferhat Göçer’in de olduğu 15 isim, saygı albümü ‘3 Hürel Şarkıları Sonsuza Kadar’da grubun sevilenlerini yorumlamıştı.