4 Ağustos 1944 İstanbul doğumlu Selçuk Alagöz, babası Bahattin Bey’den mandolin dersleri alarak müziğe başlamıştı. Alman Lisesi’nde okurken flütüyle amatör gruplara katılmıştı. Alagöz profesyonel müziğe Erol Büyükburç orkestrasında blok flütle adım atmış, bu ekiple Boğaziçi Müzik Festivali’nde yarışmıştı.
Oradan Yurdaer Doğulu Orkestrası’na geçen Alagöz, kısa süre sonra ayrılıp orkestrasını kurarak 1965 Altın Mikrofon Yarışması’na başvurmuştu.
Adını verdiği orkestraya, melodika çalan ve organistlik yapan 15 yaşındaki kardeşi Ali’yi de alan Selçuk Alagöz yarışmaya, bossanovaya yakın düzenlediği Kemerin Naftaları türküsüyle katılmıştı. Finale kalan orkestrada Selçuk Alagöz (vokal), Tamer Derin (bas), Cemal Denizci (ritm gitar), Nazım İnanlı (davul), Ertan Özerden (bas), Ali Alagöz (melodika) yer alıyordu. Yarışma şartnamesinde final gören parçaların 45’lik olarak yayınlanma desteği vardı ve Kemerin Naftaları’nın B yüzüne Kaleden İndir Beni şarkısı koyularak plak piyasaya sürülmüştü.
Orkestra 1966 Altın Mikrofon’da şansını bir kez daha denemiş, Bahçelere Geldi Bahar türküsünün ‘twist’ düzenlemesiyle Alagöz Kardeşler bu kez üçüncü olmuş, Altın Mikrofon 45’liğinin B yüzünde Ararım Seni Her Yerde parçasına yer verilmişti.
Bahçelerde Börülce
Orkestrada o dönemde, Selçuk ve Ali Alagöz’den başka Kaya Şalt (bas), Ercüment Güreşin (davul), Moğollar’da üne kavuşacak Cahit Berkay (ritm gitar) yer almaktaydı.
1967’de Altın Mikrofon yarışmasında bu kez Rana Alagöz’ün arkasında çalmıştı Selçuk Alagöz Orkestrası. Şartnameye göre ilk iki yıl organizasyona katılanlar, aynı adla üçüncü yıl yarışamıyordu.
Basçı Hasan Sel ile davulcu Engin Yörükoğlu’nun da dahil olduğu orkestranın yarışmada Rana Alagöz vokaliyle yorumladığı türkü Konya Kabağı’ydı. Rana Alagöz ayrıca Little Man, See See Rider, Yarim Gitti Çeşmeye, Köyümüz, Konya Kabağı adlı düzenlemeleri seslendirmiş ve bu ilk ciddi sahne sınavını başarıyla geçmişti.
O yıl da üçüncü olan Alagözler ülke çapında tanınmaktaydı. Bu arada, Rana Alagöz’ün adıyla yayınlanan yarışma 45’liğinde Konya Kabağı ile Bahçelerde Börülce vardı…
Konserler düzenlemeye, plaklar doldurmaya, turnelere çıkmaya, yarışmalara katılmaya başlayan Alagözler, bir ara Işıldaklar topluluğuyla iş birliği yapmıştı.
Bu toplulukta, yaşamını daha sonra Rana’yla birleştirecek ‘davulcu damat’ Taylan Kök de vardı ve böylelikle aile orkestrasına bir eleman daha katılmıştı. O günlerde orkestra Selçuk, Rana, Ali Alagöz kardeşler, Taylan Kök, Mete Duruman ile Nurhan Özonat’dan oluşmaktaydı.
Alagözler ile Hüreller
Alagözler 1968’de Topkapı Müzik Festivali’nde en iyi beste dalında Cıvıl Cıvıl şarkısıyla birincilik, düzenleme dalında Evet mi Hayır mı?’yla ikincilik, gitar dalında da ikincilik kazandı.
1970’de ise, 3. Apollonia Uluslararası Müzik Festivali’nde Türkiye’yi, oryantal motiflerin ağır bastığı, ça ça ritmli Terkedildim (söz: Ali Alagöz-müzik: Selçuk Alagöz) parçasıyla temsil ettiler ve 40 ülke arasında 14 puan alıp finale kalamadılar. Alagöz Orkestrası Selçuk, Rana, Ali kardeşler ile Onur, Haldun, Feridun Hürel kardeşlerden oluşan kadroyla yarışmıştı.
Folk şarkılarla birlikte konserlerde Respect, Dancing In The Street, Don’t You Find Somebody To Love gibi yabancı parçaları da seslendiren ekipten Hüreller ayrılınca, Alagözler’e Beybonlar Orkestrası’ndan Sefa, Tayfun, Bora Ulaştır kardeşler katılmıştı. Onların ardından da kadro Selçuk Alagöz, Cihat Günaydın, Nurhan Özonat, Taylan Kök, Ali Alagöz’le yeniden şekillenmişti.
Vatani görevinin bir bölümünü 1977’de Ankara Orduevi’nde yapan Selçuk Alagöz terhis sonrası, o askerdeyken Atılım ismini almış orkestra (Taylan Kök-davul, Ali Alagöz-org, Nurhan Özonat-bas, Ahmet Cesur-gitar) eşliğinde ilk uzunçaları Rana ve Selçuk Alagöz-1’i çıkartmıştı.