Mart 1993’de Mehmedali Barış Beşli ile Kazım ‘Dina’ Koyuncu, Lazca müzik yapmak amacıyla ‘Şk’u’ (Biz) grubunu kurmuştu. İki arkadaş bir yıl sonra, aralarına İlhan Karahan ile Metin Kalaç’ı da alarak grubun adını Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) yapmış ve 1995’de sol söylemin ağır bastığı Va Mişkunan (Bilmiyoruz) albümüyle ‘Lazca rock’ın ilk örneğini vermişti.
Lazca’yı yaşatabilmek amacıyla Lazca rock ürettiklerini söylüyorlardı. Albümü basan şirket ise grubun sounduna ‘soft Laz rock’ demişti. Rockın dinamizmiyle yöre insanının enerjisinin örtüştüğünü görünce heyecanlandıklarını, rockın Lazca’nın sert tarzına yakıştığını belirtiyorlardı…
Zuğaşi Berepe dört yıl konserlerle hedefine ulaşmaya çalışmış, Brüksel konserinde kaydettikleri parçaları, kısıtlı sayıda bastırdıkları ‘Bruxel Live’ (1998) albümünde bir araya getirerek tarihe önemli belge bırakmıştı…
Eleman sayısı arttıkça müzikal yapı güçlenmiş, aşk şarkılarına eşlik eden sert rock ve söylemle de kabul görmüştü Zuğaşi Berepe (Kazım Koyuncu/vokal, akustik gitar, Cafer İşleyen/bas gitar, vurmalılar, flüt, Gürsoy Tanç/elektrikli gitar, Uğurcan Sezen/tuşlular, Zülküfil Murat Dilek/davul, Metin Kalaç/kayıt).
Kazım Koyuncu liderliğinde grup, Va Mişkunan albümünden dört yıl sonra bu kez İgzas’la (Gidiyor) listelere girmişti. Yedi Lazca, bir Hemşince, bir de Türkçe sözlü parçadan oluşan yapıt, rockın çeşitli tonları arasında akıllıca gidip gelen soundu ve müzikal zenginliğiyle 1998’in en iyi yerli albümleri arasında yer almıştı.
Kapak kartonetinde parçaların Türkçe çevirisine yer veren elemanların, Çamlıhemşin’deki Fırtına Deresi üzerine yapılacak santrale karşı sürdürülen kampanyayı sonuna kadar desteklemesi de grubun bir diğer güzelliğiydi.
2000’lerin başında Zuğaşi Berepe dağılınca, kuruculardan Kazım Koyuncu yola tek başına devam etmişti.